İnsanlığın en temel özelliği maneviyat duygusu bulunmasıdır. İnsanoğlunu temelde diğer pek çok canlı türünden ayıran özelliği düşünebilme yeteneğidir. Düşünce gücü gerek bilimsel yollar ile hala aydınlatılmakta olup gerekse pek çok farklı inanç sistemi ile de bildirilmektedir. İnsanın var oluşu en temelde inanç sisteminde bulunmaktadır.
Bu inanç sisteminde insanın inandığı din, öğreti, örf ve adet her ne olursa olsun en iyiyi ve en güzeli öğütlemektedir. Temelde insan davranışı olarak güzeli ve iyiyi aramaktadır. Bu sebeple insanların maneviyat duygusunu yükselten öğretiler ile hayata devam etmesi kendini iyi hissettirmektedir. Maneviyat dinden daha geniş bir anlama sahiptir. Ancak maneviyat ve din birbiriyle yakından ilişkilidir. İkisi de sonsuzluk ile ilgili sorular ve cevaplar sunabilirler.
Maneviyat Duygusu İnsana Ne Hissettirir?
Duygusal krizler sırasında maneviyat ve din destek sağlayabilir ve insana huşu, şaşkınlık ve saygı gibi duyguları hissettirebilirler. Maneviyat genel olarak, insanın kendinden daha büyük bir şeye bağlanma duygusu içermektedir. Tipik olarak yaşamda bir anlam arayışını içerir. İnsanın çevresinde olan somut kavramların anlamlarını bildiği gibi kendi anlamını da aramasına maneviyat denilebilmektedir.
Maneviyat duygusu insanlarda kutsal ya da aşk olarak belirebilmektedir. Öte yandan huzur ve derinden gelen bir canlı olma hissini de birlikte getirmektedir. Öte yandan pek çok kültürde maneviyat birbirine bağlılık hissini de desteklemektedir.